Sepet

© 2020 Waterstation. Tüm hakları saklıdır.

insan-susuz-kac-gun-yasayabilir

İnsan susuz kaç gün yaşayabilir ?

    Yetişkin bir insanın vücudunun ortalama %60 ı sudur. Su vücudumuzun hemen her yerinde bulunur. Vücudumuzdaki toplam su miktarı, üç ana yerde bulunmaktadır: Hücrelerimizin içinde (suyun üçte ikisi), hücrelerimiz arasındaki boşlukta ve kanımızda (suyun üçte biri). Örneğin,  80 kiloluk bir erkek yaklaşık olarak 48 litre sudan meydana gelmektedir. 28 litresi, hücreler arası sudur.14 litre, hücre dışı suda bulunur ki bunun da; 3 litresi kan plazmasıdır.1 litresi transselüler sıvıdır (serebrospinal sıvı, oküler, plöral, peritoneal ve sinoviyal sıvılar ).10 litresi, hücreleri çevreleyen sulu bir ortam olan arayer sıvısıdır. Ayrıca, tüm hayati organlarımız farklı miktarda su içerir: Beyin, akciğer, kalp, karaciğer ile böbrekler- organa bağlı olarak %65 ile %85 arasında – büyük miktarda su içerirlerken, kemikler daha az su içerir (ancak yine de bu oran %31’dir).

     Vücudumuzun kanı pompalaması nefes vermemiz yaşamsal olayların devamlılığı ve aklınıza gelebilecek her türlü işlev su ile sağlanır. Bir insanın günde ortama en az 1,5 lt. su içmesi gerekir. Bu uzmanlar tarafından hala tartışılan; kimilerine göre 8 bardak en az iken kimiler 10 bardak ve üzerinin doğru olduğunu savunur.  Su içmek için susamayı beklemek oldukça yanlış bir tutumdur. Çünkü susamak; ,insan vücudunun verdiği son susuz kalma belirtisidir. Bir insanın sağlıklı bir şekilde hayatını devam ettirmesi için mutlaka su veya sıvı tüketmesi gerekir. Su metabolik olarak sindirilmediği için diğer sıvılardan daha faydalıdır. Çünkü asitli ya da sulu yiyeceklerden alınan sıvı vücutta önce sindirilir sonra bu besin maddelerinden su ayrıştırılır.

    Peki, bir insan susuz ne kadar yaşayabilir? Bu sorunun cevabına en yaygın bilinen 3 cevabını vermek isterdik fakat bulunulan ortamın koşulları, nem dengesi, iklim ve çevresel birçok faktör bunu etkileyecektir. Bilimin verdiği cevap ise 7 gündür. Bir insan susuz en fazla 7 gün hayatta kalabilir. Bu süre 168 saat olarak söylenebilir.  Çocuklar için veya sağlık durumu iyi olmayan biri için ise bu durum değişiklik gösterebilir.

    Buna göre bir insan susuz kaldığı zaman vücudunda tüm hücreleri susuzluk yaşamaya başlayacaktır. Vücutta bitkinlik, kan basıncında düşme, idrara az çıkma ve hiç çıkamama, yoğun baş ağrısı gibi belirtiler baş göstermeye başlayacak ve en gözlenebilir etkisi ise vücutta kuruluk başlayacaktır. Vücuttaki suyun azalması sindirim sistemi bozuklukları, bağırsak sıkışmaları, zihinsel performansta bozulmaları beraberinde getirir. 

    Uzun süreli susuzluk sonrasında vücuttaki sıvı miktarının yüzde 15'inin kaybedilmesi, komaya ve hatta yaşamın kaybedilmesine bile neden olabilir.

Yüzde 10 su kaybı hayati tehlikeye yol açar!

 

Blogger: Şeyda Ayaz

 Şeyda Ayaz   2019
neden-aritmali-dus-basligi-kullanmaliyiz

Neden Arıtmalı Duş Başlığı Kullanmalıyız?

   Şehir şebeke sularının mevsim değişikliklerinde özellikle de yaz aylarında yüksek oranda klor içermesi vücudumuzda da bazı tahribatlara yol açmakta. Sık sık duş alınan bu dönemlerde suyun sertliği saçımızdan tutun da cildimiz de birçok değişikliğe sebep olur. Arıtmalı duş başlığı C vitamini içeren nano topları sayesinde daha parlak saçlara ve yumuşak bir dokuya sahip olmanıza fayda sağlar. Duş başlığı içerisinde yer alan nano topların filtreleme ömrü 6-12 ay arasında değişiklik göstermektedir. 8 farklı tazyik seçeneğine sahip olan duş başlığı masaj fonksiyonu ile de dikkat çeker. Şık tasarımı, filtrasyon ve negatif iyon teknolojisi ile duşlarınıza ayrıcalık katacak bu ürün faydaları ile de dikkat çekiyor. Fazla sıcak suyla duş almanın dolaşım sistemi için sağlıklı olmaması da bilinen bir diğer gerçeklerden. Arıtmalı duş başlığının içerisindeki nano toplar suyun 35 °C ye ulaşmasıyla renk salımı yaparak size uyarıda bulunur.

Ürünün özelliklerini kısaca sıralamamız gerekirse;

  • Kireç, klor ve ağır metalleri arıtır
  • Negatif iyon teknolojisi
  • Masaj fonksiyonu
  • Yumuşak doku ve parlak saçlar
  • En yüksek duş kalitesi
  • Debiyi etkilemez
  • Şık tasarım
  • Kolay montaj

 

Neden Duş Filtresi Kullanmalıyız?

 1. Duş esnasında cilt tarafından vücuda giren klor, çeşme suyunun içilmesi ile alınabilecek miktardan daha fazladır. Çünkü duş esnasında suyun yoğunluğu ve sıcaklığıyla açılan gözenekler direk emilim yaparlar.

 2.Sıcak duş suyu etkisiyle cilt gözeneklerinin genişlemesi, klor ve yanı sıra olası mevcut diğer kimyasallarında bu gözeneklerden kolayca vücuda girmesine olanak sağlar.

3. Duş suyundaki klor cildi ve saçları kurutucu etkiye sahiptir. Saçlar da sertleşme ve eklem bölgelerinde sertleşmeye sebep olur.

4. Klor, ciltte pişik ve tahrişlere, gözlerde ise kızarıklığa neden olabilir.

5. Sıcak duş suyu içindeki kimyasallar, suyun kendisinden çok daha hızlı buharlaşır. Bu nedenle duştaki buharın içeriğindeki kimyasalların yoğunluğu, içeriğindeki su miktarından daha yüksek olabilmektedir.

6. Duş ortamında solunan buharın içindeki kimyasallar içilen sudaki kimyasallara nazaran, kan dolaşımına daha hızlı karışırlar.

 

Duş Suyundaki Klor Neden Filtrelenmelidir?

 

   Şehir şebeke suyunun dezenfeksiyonu için uzun yıllardır klorlamanın kullanılmasıyla oluşan kalıcı halk sağlığı deneyimi tüketicileri arıtılmış su içmenin sağladığı yararlar hakkında oldukça bilinçlendirmiştir. Buna rağmen, bazı insanlar için günlük duşları esnasında %50 oranında klora maruz kaldıklarını öğrenmek şaşırtıcı olmaktadır. Bu nedenle, duş suyunun filtrelenmesi, içme suyunun filtrelenmesi ile eşit öneme sahiptir. Bilimsel çalışmaların sonuçları uzun süreli sıcak duşlar almanın sağlık riski oluşturduğunu belgelerle kanıtlamaktadır. Etrafı çevrili veya kapalı tip bir duş ortamında buharlaşan klor solunur.

Bunun yanı sıra düşük bir seviyede cilt tarafından da emilir. Klor, bakteriler gibi patojenik mikroorganizmaları yok etmek için suya ilave edilir ve oldukça reaktif olup yağ asitleri ve karbon parçacıkları ile birleşerek farklı formlarda toksin bileşikler oluşturur. Sağlık alanındaki araştırmalar klorun duş ortamında solunması ve cilt tarafından emilimi ile hastalıklar ve ciddi rahatsızlıklar arasında bağlantı olduğunu göstermektedir.

 

   Klorlu su ile alınan duş önceden var olan rahatsızlıkların (astım ve egzama gibi) daha da artmasına neden olabilmektedir. Filtrelenmiş suyun sağlık yararlarına ek olarak kozmetik yararları da vardır. Kuru veya pul pul olan dökülen cilt, kuru kırılgan saçlar ve tahriş olmuş kızarık gözler klora maruz kalındığının belirtileridir. Aynı zamanda sert suyla alınan duşların cilt problemlerini de beraberinde getirdiği gerçeğini bize anlatır. Filtrelenmiş su ile duş almak bu belirtileri azaltır. Cilt ve saçların daha yumuşak olduğu hissedilir, gözlerdeki kızarma ve tahriş azalır.

 

Duş Filtresinin Sağlık Yararları

 

  • Klorun cilt üzerindeki kurutucu etkisi ortadan kalkar, cilt daha genç görünür, daha sağlıklı ve daha yumuşak olur.

 

  • Klorsuz su ile yıkanan vücut doğal nemini muhafaza edeceğinden pahalı losyon ve nemlendiricilere ihtiyacı büyük oranda azalır.

 

  • Saç derisi ve saçlar doğal nem ve yağını korur, daha yumuşak ve sağlıklı olurlar.

 

  • Başta banyo olmak üzere ev ortamında solunan hava kalitesi iyileşir, solunum yolları sağlığının korunmasına yardımcı olur.

 

  • Duşta iken klor solumak duş sonrası hissedilen yorgunluğun önde gelen nedenlerinden biridir. Kloru alınmış suyla duş almak vücudun zindeleşmesine ve sağlığına katkı sağlar.

 

  • Özellikle çocuklar klor solumanın zararlı etkilerinden dolayı risk altındadır, duş suyunun klordan arındırılması özellikle çocuklar için faydalıdır.

 

 Şeyda Ayaz   2019
su-kirliligi-nedenleri

Su Kirliliği Nedenleri

   Coğrafi konum olarak su kaynakları bakımından zengin bir konumda yaşamaktayız. Her yıl yüzlerce turist ve yerli halk denizlerimize akın etmekte. Peki biz su kaynaklarımıza yeterince değeri önemi gösteriyor muyuz?  Coğrafi konum olarak iyi denecek derecede yağış almakta olan ülkemiz, kurak bölge sayısı oldukça az olan bir bölgededir. Tatlı ve tuzlu kaynaklarını bir arada barındıran ülkemiz ekolojik canlılığı da oldukça yüksek seviyede barındırmakta. Peki miras değerinde değerli olan bu suya neden yeterince değer göstermiyoruz? Su zengini olduğumuz için azlığını görmeden suya hakettiği önemi vermeyecek miyiz? Her an musluğunuzu açtığınızda midenizi bulandırmayacak seviyede temiz suyu elinizin altında bulmanız mı size suyun değerini hatırlatmıyor? Yoksa su kirliliğinden kaynaklı hastalıkların oran olarak ülkemizde yok denecek kadar az seviye de olması mı? Şebeke sularının arıtılıp temiz suya dönüşmesi de tabiki temiz ve sağlıklı suya ulaşmamız da büyük bir etken. Su bakımından oldukça zengin bir durumda olmamız bizi hem ticaret hem su sporları hem de turizm yönünden oldukça iyi etkiliyor. Peki su kirliliği neden ortaya çıkıp bir tehdit oluşturuyor?

   Tüm bu sorulara cevap verecek olursak birkaç neden sıralayabiliriz... Ama önce su kirliliğinin kısa bir tanımını yapalım; Su kirliliği suyun fiziksel, biyolojik ve kimyasal olarak kirlenmesi demektir. Su kirliliğine birçok kaynak neden olabilmektedir. Hava ve toprağın kirlenmesi, insanların buna katkısı ve birçok neden daha vardır.

    Havanın ve toprağın da kirlenmesi, suyun dolaylı yoldan kirlenmesine neden olur. Su kirliliği evsel ve endüstriyel olarak iki grupta toplanabilir. Evsel atık, biz ev halkının ve suyu üretimde kullanmayan tüm iş yerlerinin ürettiği atık sudur. Su kirliliği denilince çoğu zaman akla önce endüstriyel kirlilik gelmektedir. Gözümüzün önüne derelere pis su deşarj eden fabrikalar gelmektedir. Ancak, evsel atık olarak nitelendirilen atıkların da su kirliliğinde rolü büyüktür.

    Kirlenen denizlerde azalan oksijen ve ölü hayvan leşleri nedeni ile koku ve kirlilik her saniye artacaktır. Soluduğumuz oksijenin %70’ini suda yaşayan planktonlar üretir. Su kirliliği arttıkça sudan gelecek oksijen miktarı da kısıtlanacaktır. Bu nedenle havada ve karada yaşayan insanlar da dahil tüm canlıların oksijensizlikle yüzleşmesi gerekmektedir.  Su kirliliği yaşamın sonunu getirebilecek bir sorundur aslında. Oksijen kirliğine ve ekolojik dengede bozukluğa yol açan bu durum önüne geçilmezse geri dönüşü olmayan sorunları beraberinde getirecektir. Endüstriyel kuruluşların atıklarının arıtılmadan akarsu ve göllere verilmesi veya bu atıkların toprağa gömülmesi sonucu bu atıklar yağmur sularına karışarak yeraltı sularının kirlenmesine sebep olmakta. Özellikle büyük şehirlerde kurulan sanayi fabrikalarının sıvı ve katı atıklarının da su kirliliğine neden oldukları bilinmektedir. Ayrıca, sanayileşmenin gelişmesi ile şehirlere göç olayı daha da hızlanmış, bunun sonucunda da hızlı ve düzensiz kentleşme ortaya çıkmıştır. Şehirlerdeki nüfus artışı ve buna bağlı olarak kentleşmenin yarattığı atıkların artış göstermesi, tarımsal mücadele ilaçlarının ve kimyasal gübrelerin bilinçsizce ve kontrolsüz kullanımı da göz önüne alındığında “su kirliliğine” etki eden unsurların önemi ortaya çıkmaktadır. Deniz ve göl kenarı gibi ortamlara yakın kurulan büyük şehirlerde evsel atıkların fazlalığı göz önüne alınırsa, kirlenmenin buralarda önemli boyutlarda yaşandığı açıkça görülebilir. Su kirliliğini oluşturan diğer etmenlerin başında lağım suları, petrol atıkları ve nükleer atıklar, kimyasal kirleticiler ve tarımda verimi artırma amacıyla kullanılan doğal ve yapay maddeler, tarım ilaçları ve radyoaktif atıklar yer almaktadır. Bu atıklar arıtılmadan su ortamlarına boşaltıldıklarında ya da bu atıklarla kirlenen topraklardan sulara taşındıkları zaman su kirliliğine neden olurlar. Bir çoğumuzun hatırlayacağı gibi Halkalı semtinde yıllarca hastalık ve şikayetlere yol açan evsel atıkların biriktirilmesi bir süre gündem olmuş ve terkedilen tercih edilmeyen ilçe olarak ön yargıya itilmemize sebep olmuştu. Veya hatırlarsanız Haliç nehri bir süre önce kötü kokuların salındığı ve insanların uzak durduğu bir yer olmuştu. Peki biz tüm bu saydıklarımız için önlem almazsak geleceğimizin şu an temiz olan Haliç veya Halkalı semtinden ne farkı kalacaktır?

   Özellikle tarımsal alanlarda üretimi artırmak amacıyla kullanılan kimyasal gübreler, böceklerle savaşmakta kullanılan bir takım kimyasal zehirler yağmur suları ile toprak altına geçerek yeraltı sularının kirlenmesine sebep olabilmektedirler. Su kirliliği tüm canlıların sonunu getirebilecek oldukça büyük bir sorundur. İnsanlık olarak farkındalık yaratmalı ve SU KİRLİLİĞİNİN önüne geçmeliyiz.

 

Blogger: Şeyda Ayaz

 

 Şeyda Ayaz   2020
su-aritma-cihazi-tavsiye

Su Arıtma Cihazı Tavsiye

   Yıllar önce sessizce hayatımıza giren ve sinsice yerleşip bir vazgeçilmez haline gelen hazır sular hayatımızı ısrarcı bir şekilde tehdit etmeye devam ediyor. Fakat yıllar öncesinden biraz daha tehlikeli bir boyut almış bulunuyor. Çünkü zararlarını bildiğimiz halde biz insanlar bu suları kullanmakta ısrarcı oluyoruz. Siz bir kimyevi atığının gittiği bir suyu bırakın içmeyi, emin olun oranın yakının da dahi yaşamazsınız. Ama ne yapıyoruz? Bu suyu kimyasallara maruz kala kala içiyoruz. Pet veya damacana içinde beklemiş içine kimyasal almış ve bize uzun vadede çok büyük sağlık sorunlarına maruz bırakma potansiyeli olan bir suyu tüketiyoruz.

   Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı suya ihtiyaç duyarız. Fakat yaşamak için de suya ihtiyaç duyarız. Yani insan için vazgeçilmez olan tek şey sudur. Bir insan 168 saat yani en fazla 7 gün susuz yaşayabilir. Sağlıklı bir suya ulaşmak için suyu ya kaynağından doğal, taze bir şekilde tüketmemiz gerekir. Ya da kendimiz ne şartlarda ve ne koşullarda arıtıldığını bildiğimiz bir suyu tüketmeliyiz. Klora ve kimyasal maddeye vücudumuzu maruz bırakmadan sağlığımızı tehlikeye atmadan bu suyu elde etmeliyiz. Peki bir su arıtma cihazı alırken nelere dikkat etmeliyiz?

Daha önceki makalelerimizde bu konudan bahsetmiştik. Fakat bloğumuzu gözden kaçıranlar için bu konuyu tekrar bir hatırlayalım.

1) Su arıtma standartlarını belirlendiği belge ve sertifikalara sahip olması

    Firmayı dünya standartlarına ulaştıran ve bu şekilde kaliteli bir hizmet almanıza garantili hale getiren, maliyet olarak oldukça külfetli olan bu belgeler küçük çaplı ya da bu işi garantili hizmet vererek yapamayacak firmaların ayrıştırılmasını da sağlamaktadır. Ancak bir konuda dikkat edilmelidir ki bu belgeleri cihazın içerisinde bulunan tek bir parça için almış ve ürünü NSF, WHO belgesine sahip gibi gösteren birçok firma bulunmaktadır. Bu noktada ise müşteri uyanık ve araştırmacı yönünü açığa çıkartarak ıslak imzalı cihaz belgesini görmeyi talep etmelidir.

2) Uygun fiyat listesi

    Su arıtma cihazlarında fiyat aralığını belirleyen en önemli faktör kullanılan malzemelerin kalitesidir. Günümüzde su arıtma cihazları fiyatlarının ortalama bedeli 1.000-2.000 tl arasında değişiklik göstermektedir. Önemli olan ise ürünün fiyatı kadar sunduğu hizmettir.

3) Müşteri hizmetleri (Satış sonrası hizmet)

    Su arıtma cihazını satın aldıktan sonra alışverişimizin bitmediğini aksine yeni başladığını bilmemiz gerekir. Cihazın satış aşamasından sonra sunulan hizmet su arıtma cihazı alırken dikkat etmemiz gereken bir diğer unsurdur.

4) Teknik servis

    Arıtma cihazını satın aldıktan sonra sizlere hizmet sağlarken ki kaliteyi servis ağı belirler. Kaliteli bir su arıtma firması talebinize en geç 24 saat içerisinde geri dönüş sağlayabilmelidir. Servis ağının genişliği ve servis hızı da su arıtma cihazlarının kalitesini belirler.

 

Blogger: Şeyda Ayaz

 

 

 Şeyda Ayaz   2019
bobrek-sagligi-icin-suyun-onemi

Böbrek sağlığı için suyun önemi.

İnsan vücudunda en fazla bulunan madde sudur. Vücudumuzdaki tüm metabolik olayların devamında, besleyici maddelerin gerekli yerlere ulaştırılmasında ve her gün oluşan atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında su temel bir aracıdır.
İnsan vücudunun % 60 ı sudur. İnsanın vücut ağırlığı yani kilosu değişmedikçe sıvının miktarı da değişmez. İnsan her ne kadar farketmesede gün içinde soluk alıp verme ile bile sıvı kaybeder. Fazla miktarda alınan su birkaç saat içerisinde böbreklerden atıldığı gibi; su kaybı durumunda ise (Ter, kusma, ishal, su kısıtlaması vs.) yine böbrekler daha konsantre, yoğun bir idrar çıkararak suyu tutar ve bu dengeyi sağlar. İnsan vücudundaki suyun büyük kısmı deride, kaslarda, iskelet sisteminde, kan hücrelerinde, en az ise yağ dokusunda bulunur.  İnsan vücudu biyolojik olayları gerçekleştirmek için suya ihtiyaç duyar.
Vücudumuzdaki su iki ayrı bölgede bulunur. % 35-40, hücre içeresinde % 20-25 ise hücre dışındaki sıvıdır. Hücre dışı sıvı kan ve lenf sıvısı ve beyin-omurilik sıvısı, göz içi sıvısı, akciğer-karın zarları arasındaki sıvı, eklemler içeresindeki sıvı ve mide bağırsak sisteminde dolaşan sıvıdır. 
Su vücuda mide-bağırsak sisteminden girer, cilt-akciğer, mide-bağırsak ve asıl böbrekler yoluyla atılır. Mide, bağırsak, cilt, akciğerler, bu organlardan kaybedilecek sıvı ve elektrolitleri düzenlemek gibi bir fonksiyona sahip değildir. Hâlbuki böbrekler su ve elektrolitleri atılımını ve organizmanın ihtiyacı halinde  tutulmasını, geri emilmesini gerçekleştirecek mekanizmalara sahiptirler. Su dengesini düzenleyici organ böbreklerdir.

Normalde kalbimiz bir dakikada 5 lt. kanı vücuda pompalar. Bunun  % 20 – 22 si direkt böbreklere gider. Bu da, dakikada 1200 ml; 24 saatte ise 1800 litre yapmaktadır. Günde böbreklere gelen 1800 litre sıvının % 10 u süzülür ve 180 litre olarak böbrek tüplerini geçer. Böbrekler bunu % 99,3 ünü  geri emerek 1-1,5 lt. idrarı oluşturup dışarı atarlar. Yani her gün 2 ton suyu işleyip sonuçta 1,5 litre idrar ile vücudun su dengesini korurlar.  
Az sıvı alımı idrar yolu iltihabı ve taş hastalığına neden olabilir. Yaz ve kış aylarında insan vücudunun susama isteği değişiklik gösterir. Kışın havanın soğuk olması ve fazla terleme olmaması su alma ihtiyacını bizlere her ne kadar hatırlatmasa da insan vücudu yılın her döneminde suya ihtiyaç duyar. Özellikle spordan sonra veya fazla hareket sonucunda yeteri kadar su alınmaması vücut su dengemizi bozarak ağrılara ve bazı rahatsızlıklara sebep olacaktır. Tüketilen gıdaların özellikleri bakımından suyu tutması da susama isteğini azalttığından dolayı dikkat edilmesi gereken faktörlerdendir. Önceki bloglarımızda yaz aylarında serinletici tarifler olarak alternatif içeceklerden bahsetmiştik. Gazlı ve ya kafeinli içecekler de su ihtiyacımızı azaltarak vücut sağlığımıza zarar vereceğinden dolayı dikkat edilmesi gereken unsurlardandır.
Böbrekler vücudumuzda her gün oluşan zararlı atık maddeleri su ile seyreltip atar.  Günlük ihtiyacından daha az sıvı alan insanlarda idrar akımı yavaşlayıp durağanlaştığı için doğal olarak idrar yolu iltihapları ve taşları oluşturacaktır. Bu nedenle böbrek sağlığının korunmasında birincil şart bol su içmektir. Günümüzde taş oluşmasında atık gıdaların cinsinin önemli olmadığı taş oluşumunun engellenmesinde ve tekrarlanmasının önlenmesinde yeterli su içmenin temel şart olduğu benimsenmiştir. ABD`de idrar yolu enfeksiyonlarının tedavilerinde antibiyotik yerine bol su önerilmektedir. 
Böbrek yetmezliği ve böbreğin iltihabı olan nefrit hastalığında böbreklerin fonksiyonlarının kaybından dolayı suyun süzülmesi ve atılması fonksiyonlarını yapamadıkları için su vücutta birikir. Göz kapakları, bacaklar ve vücut şişer. Böbrek sağlığı bozulduğu zamanda kişide ödem sorunu oluşur. Bu gibi durumları engellemek ve ya azaltmak içinde bol su tüketimi gerekir. Susamak vücudun bize suya hatırlatma durumudur. Susamadan su içmek alışkanlık haline gelmelidir. Kişi gün içinde suyu mineral veya besin ögesi olarak değil, bir ihtiyaç olarak görüp içmeye özen göstermesi gerekir. Vücudun suya olan ihtiyacı insanın oksijene olan ihtiyacı gibidir demekte yanlış olmak. Ama unutulmamalıdır ki nefes almak dahi vücudun su sonucu oluşturduğu bir harekettir.

 

Günde 2 ton suyu süzüp %99,3 ünü tekrar emilimle suyun dengesini ayarlayan bu organların sağlığına oldukça dikkat etmek gerekir. İçilen su ne kadar kaliteli olursa sertliği, iyonik yapısı, içile bilirlik oranı, tadı ve kokusu kaliteyi belirleyen faktörlerdendir; böbrek sağlığı da kaliteli bir suyla daha kolay korunmuş olacaktır. 

Böbrek sağlığını korumak ve kaliteli bir su tüketmek içinde bir su arıtma cihazı edinmeniz sizin için faydalı olabilir. Kaliteli ve sağlıklı bir hizmet sunan Waterstation su arıtma sistemleri sizi ve sağlığınızı ön planda tutarak gerekli test ve analizlerle suyunuzu daha iyi koşullara getirmektedir. Waterstation su arıtma sistemlerine 0850 532 02 82 numaralı hattan ulaşabilirsiniz.

Böbrekler vücudunuzu; Waterstation böbreklerinizi korur..

 

Blogger: Şeyda Ayaz

Kaynak: Nefroloji uzmanı Uz. Dr. Bilal Görçin

 Şeyda Ayaz   2019
gune-1-bardak-su-ile-basla

Güne 1 Bardak Su ile Başla

    Yaşam kaynağımız olan su, vücudumuzun günlük fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için hayati önem taşımaktadır. Gün içersinde çoğu kez ya hayat telaşesi ile içmeyi unutmakta ya da susamayı beklemekteyiz. Su hayatımız için vazgeçilmez olmakla birlikte sağlığımız açısından da bir çok faydası bulunmaktadır. Doğanın bize sunmuş olduğu bu nimetten en etkili şekilde faydalanabilmemiz için hergün mutlaka güne 1 bardak su ile başlamalıyız. Kahvaltıdan önce 1 bardak su içmek, toksinlerimizden arınmak ve vücudumuzun ihtiyaç duymadığı maddelerin dışarıya atılmasını sağlamak için oldukça önemlidir.
    Güne 1 bardak su ile başladığımızda; metabolizmamız hızlanır, vücudumuzu temizler, bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve iştahımızı artırır. Vücudumuzun yaklaşık %75"ini oluşturan su, insan sağlığının devamı için oldukça önemlidir. Uzmanlara göre günde 2-2,5 litre su tüketilmesi gerekmektedir. Günlük tavsiye edilen miktarların altında su tükettiğimiz zaman; erken yaşlanma, iç organlarımızın fonksiyonlarını yerine getirmede zorlanması, göz bozuklukları, tansiyon, böbrek hastalıkları ve metabolizmamızı bozacak diğer hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Sağlıklı yaşam için gün içerisinde sıvı tüketmek yeterli değil, mutlaka su içilmesi gerekmektedir. Suyun vücudumuz için önemi bu kadar yüksek iken hadi şimdi kalkın ve sağlığınız için güne 1 bardak su ile başlayın.

 

Blogger : Esra Yıldırım

 Şeyda Ayaz   2019
neden-aritmali-sebil-modeli-tercih-etmeliyim

Neden Arıtmalı Sebil Modeli Tercih Etmeliyim?

  Hepimiz evimize bir elektronik eşya alırken özellikle kullanım kolaylığına bakarız. Bir şey ne kadar kullanışlıysa ve bize fayda sağlıyorsa o derece ihtiyaç haline gelir. Aynı şey bir su arıtma sistemi alırken de karşımıza çıkar.  Her evin ihtiyacın olan su arıtma sistemleri zaman içinde popülerliğini arttırarak kullanımını yaygınlaştırmayı başarmış bir sistemdir. Vücudumuz için çok büyük önemi olan su, hizmet noktasında en çok önem vermemiz gereken şeydir aslında. Diğer yazılarımızda Neden su arıtma cihazı almalıyım, su arıtma cihazı alırken nelere dikkat etmeliyim gibi konulara değinmiştik. Şimdi ise bir arıtma sistemi alırken neden arıtmalı sebil modelini tercih etmemiz gerektiğine değineceğiz.

  Ev veya iş yerlerinde oldukça tercih edilen bir sistem olan Arıtmalı Sebil modellerimiz size kullanım ömrü boyunca kolaylık sağlayacak bir üründür. Arıtmalı sebil modellerinin en çok ofis ve iş yerlerinde tercih edilmesi ise sizi yanılgıya düşürmesin. Çünkü kalabalık aileler içinde oldukça doğru bir tercih olacak olan arıtmalı sebil modelleri size birçok kolaylığı da beraberinde getirecektir. Her istediğinizde alabileceğiniz soğuk su sizi buzdolabına su koyma zahmetinden alıkoyacaktır. Aynı zamanda 94 ° sıcak su desteğiyle her an çay ve kahveleriniz için size sıcak su hizmeti sağlayabilir. Sıcak su tuşunda bulunan kilit sistemi; olası yanma vakalarını da engeller. Çocuk kilidi olarak adlandırılan bu sistemler sayesinde birçok tehdit ortadan kalkmış olur. Kilit sayesinde tuşa bassanız bile su akmaz ancak bir yetişkin yardımıyla sıcak suyun alınması sebiller için önemli bir noktadır. Maliyet olarak diğerlerinden farklı olan arıtmalı sebil modellerimiz faydaları sayesinde bu farkı ortadan kaldırmaktadır. Arıtmalı sebil olarak size hizmet veren ürün ekstra tezgâhınıza hat çekilmesi üzere size bir tezgâh altı su arıtma cihazı kullanıyormuşsunuz gibi de hizmet sağlayabilir. Yemekleriniz de ve sebze meyvelerinizi yıkamanız içinde tezgâh üzerine hat çekilerek takılan musluk bu ürün için size yüksek kalitede bir hizmet sunacaktır. Hem tezgâh altı bir ürün hizmeti sunan bu ürün kalabalık ailelerin ilgi odağı oluyor.

 

 

Sebil modellerimiz ;

  • WS-1600 Arıtmalı Sebil Modeli
  • WS-1500 Arıtmalı Sebil Modeli
  • WS-2000 Arıtmalı Sebil Modeli
  • Ws-50 Tegra Arıtmalı Sebil Modeli
  • Ws-1600 Mini Arıtmalı Sebil Modeli

 

 

Sebil modellerimizin ürün özellikleri ve fiyat bilgisi için aşağıdaki linke tıklamanız yeterli olucaktır.

 

https://www.waterstation.com.tr/urunlerimiz

 

Blogger: Şeyda Ayaz

 Şeyda Ayaz   2019
su-aritma-orjinal-filtre-setleri

Su Arıtma Orjinal Filtre Setleri

Her Marka Su Arıtma Sistemine uyumlu orjinal, kaliteli ve güvenilir yedek parçaları WaterStation Su Arıtma Cihazları servis noktalarından temin edebilirsiniz.

 

Su Arıtma Cihazı Filtre Setleri

 

SEDİMENT FİLTRE (SPUN)

GRANÜL AKTİF KARBON FİLTRE (GAC)

BLOK KARBON FİLTRE (CTO)

MEMBRAN FİLTE (REVERSE OSMOSİS)

POST KARBON FİLTRE 

ALKALİN FİLTRE 

 

 Aradığınız Filtre seti veya Markası Hakkında gerekli bilgileri, 0 549 532 02 82 Nolu Whatsapp Hattımız, 0 850 532 02 82 Nolu Müşteri Hizmetleri Hattı, www.waterstation.com.tr adlı internet sitesinden bizlere iletebilirsiniz.

 

https://www.waterstation.com.tr/?x6/su-aritma-filtreleri-

 

 Şeyda Ayaz   2019

0(850) 532 0282 Müşteri hizmetlerimizi arayıp özel olarak bilgilendirilebilir ya da

Hemen Teklif Al butonuna tıklayıp formu bize iletebilirsiniz.

Hemen Bilgi Alın

Ücretsiz keşif için sizi ziyaret edelim, evinize ve iş yerinize en uygun su arıtma cihazı ihtiyacınızı belirleyelim.

Telefon
WhatsApp