Su Arıtma Sistemlerine Duyulan Önyargı
Su insan sağlığı için en fazla öneme sahip maddedir. Başlı başına çözücü olan su biyolojik bir çözücüdür ve bu çözücü rolüyle vitaminlerin ve minerallerin hem vücutta taşınmasını, hem de çözülmesini sağlar. Nefes almaktan tutunda konuşmamıza, yürümemize ve hatta damarlarımızda dolaşan kanın bile bu görevi yapmasında su başlıca bir etmendir. Sağlıklı bir hayat için ve yaşamımıza devam edebilmek için kaliteli bir su tüketmemiz gerekir. Vücudumuzun ihtiyacı olan bu suyu kaynağından doğal yollarla tüketmek tabi ki en güzel tercihtir. Fakat yaşam koşulları ve hızla yayılan kentleşme ile bu maalesef pekte mümkün olmamakta. Peki, çözüm arayışına girdiğimizde çözüm hazır sular mı? Ve ya taşıma sular mı? Kaynağından doldurup günlerce beklettiğimiz sular mı? Hepsinin cevabı tabi ki hayır olmalı. Bir suyun ambalaj içerisinde 15 ay taze kalması sizce olağan bir durum mudur? Biz bu sorunun cevabı kesinlikle hayır olarak veriyoruz. Kaldı ki pet şişe ve plastik damacanalarda da bu suların günlerce haftalarca beklemesi de sağlığımız için bir tehdit. Suyun ambalaj içerisinde donması veya güneşe maruz kalması da birçok riski beraberinde getirmekte.
Su arıtma cihazlarının hayatımıza girmesiyle birlikte taze arıtılmış ve güvenilir bir suya ulaşmamız mümkün olmaya başladı. Her güzel şeyde olduğu gibi su arıtma cihazına da ön yargılar ortaya çıkmıştır. Suyun arıtılarak minerallerinden arındığını ve vücudumuzun bu minerallere ihtiyacı olduğunu söyleyen bir kesim suyun temel görevlerinden uzak bir şekilde bunları bir gerekçe gibi sunmuştur. Fakat su bizim yaşam kaynağımızdır. Ve H2O bir mineral değildir. Su kaynağından ve yer altındaki minerallerle bir arada olmasından dolayı mineralleri de beraberinde getirir. Fakat arıtma sistemlerinin birçoğunda kimyasal bir arıtma söz konusu değildir. Su arıtma sistemlerinin asıl amacı suyu içilebilir bir kıvama getirmek ve suyu içerisinde ki zararlı maddelerden uzaklaştırmaktır. Su arıtma cihazlarını güvenilir kılan en büyük unsur ise %99,9 oranında ağır metal, tarım ilacı, bakteri, virüs ve diğer zararlı maddelerin uzaklaştırılmasıdır. Hem taze arıtılmış bir suyu bardağınıza kaynağından çıkmış kadar güvenle sunar, hem de size ve ailenize nasıl bir su içtiğinizi bilerek suyu tüketmenizi sağlar. Su arıtma sistemleri Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumların, insan sağlığına yararlı ürünlere verdiği NSF onay belgesini bulundurması ve su arıtma cihazları içlerinde kullandığı tüm parçaların ve filtrelerin NSF onaylı olması da bu cihazların ne kadar güvenilir ya da güvenilmez olduğunu kanıtlar niteliktedir. Dışarıdan yüksek tutarlara bile, temin edemeyeceğiniz kadar sağlıklı su elde edebileceğiniz su arıtma sistemleri yavaş yavaş toplumda bilinç oluşturmuştur. Şunu unutmayın ki, birçok damacana firmasının evlerinize kadar getirmiş olduğu suyun kaynaktan çıkar çıkmaz şişelense dahi, 3 gün içerisinde şişenin içerisinde yosun tutarak ve çok sert bir su içmek durumunda kalmanıza sebep olur. Tüm damacana doldurma merkezlerinin içerisinde Osmos sistemi ve tatlandırma yapılmaktadır.
Su arıtma sistemlerine bu denli ön yargı oluşması ve asılsız haberlerle ortaya birkaç düşünce atılması su doldurma merkezlerinin kaygısından başka bir şey değildir. Su ne koşulda olursa olsun ağzı açık ve hava ile temas eden yerlerde uzun süre bekletilmemelidir. Bu su arıtma sistemleri için de aynı koşuldur. Ağzı açık bir şekilde bekleyen su içerisine girebilecek bakterilerle birçok sağlık sorunuyla bizi baş başa bırakabilir. Su direk ağız yoluyla vücudumuza giren ve vücudumuzda hiçbir müdahaleye uğramadan hayati organlara karışan bir maddedir. Su insandır. Su insanlığın devamlılığı için vazgeçilmez bir unsurdur. Su arıtma sistemleri doğru kullanılıp gerekli bakımları sağlandığı koşulda oldukça faydalı bir sistemdir. Doğru tercih ve güvenilir bir firmayla çalışmanız da size kaliteli bir suya ulaşmanız noktasında yarar sağlayacaktır.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.. Sağlıklı günler…
Blogger: Şeyda Ayaz