25 Litre Su ve 1 Gün Sıfırı Beklerken
Su, insan vücudunun yaklaşık %70’ini oluştururken dünyamızın da %70’i sularla kaplıdır. Bu hoş benzerliğin yanında bu su miktarı maalesef görüldüğü kadar bol değildir, içme suyu diye adlandırdığımız tatlı su kaynakları bu yüzdenin sadece 3’lük kısmıdır.. Bu kadar az olan tatlı su kaynaklarının da yüzde 90’ının kutuplarda ve yeraltında bulunması, insanoğlunun kolaylıkla yararlanabileceği elverişli tatlı su miktarının ne kadar az olduğunu açıkça gösteriyor. Gelişen teknolojiyle birlikte tabi ki tatlı suya ulaşmak kolaylaşsa da her geçen gün değişen iklim koşulları, hızla büyüyen endüstri ve artan nüfusta bunun beraberinde sınırlı kaynakların maksimum verimlilikle kullanılması gerekliliğini beraberinde getiriyor. Peki, akla gelen soru şu “Bu kaynağı doğru kullanıyor muyuz?”
Tüm bu nedenlerden dolayı temiz su sıkıntısının yaşandığı dünyada, hali hazırda 844 milyon insan temiz suya ulaşamıyor. Temiz su kaynaklarının hızla azalması sonucu 2050'de dünya nüfusunun yaklaşık yarısının susuzluk riskiyle karşı karşıya kalabileceği uyarısı yapılıyor. Ve tüm dünya bunun çeşitli önlemler alma çabasında. Güney Afrika’nın 2. En büyük şehri Cape Town’da su sıkıntısı çeken şehirlerden sadece bir tanesi. Geçtiğimiz yıllarda 2,5 ay içerisinde temiz sularının biteceğinin farkına varan hükümet ‘Sıfır Günü’’ adı altında bütün vanaları kapatıp, kişi başı sadece 25 litre olmak üzere su dağıtımı sağladı. Bu önlem bu karanlık günü biraz aydınlatsa da aslında beklenen gerçek sıfır gününün zifiri karanlığının ne derecelere varacağını ve bu sorunun yine bizimle hallolacağını gözler önüne serdi. Hatta National Geographic Türkiye özelinde 2040 yılına gönderme yaparak bu konuda bir belgesel oluşturdu. Bu belgeselle beraber sosyal medyada da yeni bir akım oluştu. Çeşitli fenomenler ki bahsettiğim belgeselde de Gökhan Özoğuz 25 litre suyla 1 günü nasıl geçirebileceğini denediler ve ortaya asıl portre o zaman çıktı.
İstanbul’da kişi başı günlük su kullanımı 3.586 civarlarındayken, 25 litreye düşen bu kullanım ortaya trajik komik sahneler çıkarsa da su kullanım alışkanlıklarımıza hatta bütün tüketim alışkanlıklarımıza dönüp bir bakma fırsatı sağladı bize, geri sayım henüz sıfırı bulmadan suyumuzu doğru kullanıp kendimizi, ailemizi ve hatta yakın gelecekteki çocuklarımızı güvence altına alalım. Bir gün musluğu açtığınızı ve suyunuzun akmadığını her gün hayal edin. Ve şu an sadece dişlerinizi fırçalarken harcadığınız bu 25 lt suyla tüm gününüzü geçirdiğinizi ,buna mecbur kaldığınızı düşünün. Emin olun susuz bir hayat düşünülemez. Siz de kendiniz ve aileniz için suyunuzu daha dikkatli kullanmaya söz verin.
Blogger: Emine Köse
